1. -i Bir şeyi bulunduğu yerden kuvvet kullanarak veya gevşeterek çıkarmak, çekip ayırmak
Bu çoban öyle güçlü görünüyor ki şu yandaki ağacı kavrasa dibinden söker götürür. Yaşar Kemal
2. Kurulmuş bir şeyi parçalarına ayırmak
Makineyi sökmek.
3. Rüzgâr, sel, akarsu, bir şeyi yerinden çıkarmak, götürmek
4. Geçip gitmeye engel olan zorlukları atlatmak
Araba çamuru sökemedi. Gemi akıntıyı söktü.
5. Karışık bir yazıyı okumak
Çok okunaksız bir yazı. Ben söker gibi oldum. Haldun Taner
6. Örülmüş, dikilmiş şeyin, örgüsünü veya dikişini ayırmak
7. nesnesiz Balgam vb.nin çıkması, akması kolaylaşmak
8. -den Ayırmak, uzaklaştırmak, vazgeçirmek
Saplandığı fikirlerden sökemezdiniz. Yusuf Ziya Ortaç
9. mecaz Okuyabilme becerisini kazanmak
Bunların Fransızcasını sökmek bir mesele, manalarını sökmek ikinci bir meseledir. Reşat Nuri Güntekin
10. nesnesiz Geçmek, etki yapmak
Ne yaparsın, dedi, burada böyle söküyor! Falih Rıfkı Atay
11. nesnesiz Gelmeye başlamak veya çıkagelmek
Şermin'le Nermin tam bir saat sonra yani saat beş buçukta söktüler. Halide Edip Adıvar
Kaynak: TDKsökmek kelimesinin doğru yazılışı TDK'ya göre Türkçe imla kılavuzunda sökmek şeklindedir.
harfleriyle kelime türetme
sökmek harfleriyle yazılabilen kelimeler 20 Türkçe kelime bulunmuştur.