1. sıfat Belirli bir süre sonra kaldırılacak olan, geçici, muvakkat
O gün için oraya eğreti olarak getirilmişe benziyordu. Attila İlhan
2. İyi yerleşmemiş, yerini bulmamış olan
Konuk kadının durgunluğu evdeki tedirginliktendi, iğne üstünde oturuyormuşçasına eğretiydi duruşu. Burhan Günel
3. Takma
Eğreti diş. Eğreti bacak.
4. Belli belirsiz
5. Uyumsuz, yakışmamış
6. zarf İyi yerleşmemiş, yerini bulmamış bir biçimde
Ayakları karada ama eğreti duruyorlar rıhtım taşları üzerinde. Zeyyat Selimoğlu
7. zarf Üstünkörü, ciddiye almadan
Her işi eğreti yapar oldun, her işi ucundan tutar oldun. Samiha Ayverdi
Kaynak: TDKeğreti kelimesinin doğru yazılışı TDK'ya göre Türkçe imla kılavuzunda eğreti şeklindedir.
harfleriyle kelime türetme
eğreti harfleriyle yazılabilen kelimeler 18 Türkçe kelime bulunmuştur.